18 Haziran 2008 Çarşamba

Bir zamanlar...


Mutluydum aslında oturduğum zaman o yumuşak, göçmüş koltuğuma. Elime kalemi aldığımda ya da parmaklarım hissiz klavyenin tuşları üstünde gezinirken böyle hissetmemiştim daha evvelden. İçimdeki o hissi, mutluluğumu, çekip yok eden bir şeyler vardı.
Ama neydi?
Neydi?
..
..
İşte kafamın içinde yankılanan tek soru buydu galiba. Ne kadar mutlu ya da ne kadar aşık olsam da yok oluyordu işte bu yerde. Ama dur bi' dakika. Buldum!!!
Bu olsa olsa içinde akıtmak istediğin bi' dünya lav olmasına karşın oturup da doğru düzgün tek bir paragraf, tek bir cümle yazamamaktır. İşte benim de sorunum bu olsa gerek.
Ama ben de artık "Bir zamanlar..." diye başlayan cümlelerim olsun istiyorum...

Hiç yorum yok: